15 Ekim 2011 Cumartesi

efkarlı masturbasyonlar

masamızda yabancılar, hatıralar sensiz bensiz.
insanlar sıkılınca, efkarlanınca müzik dinler genelde. efkarlı müzikler. peki ya efkarlı yazılar?
kaç kişi kaldı canı sıkılınca açıp turgut uyar okuyan, cemal süreya ile ağlayan. bunlardan habersiz olduğumuz için mi, yoksa okumayı sevmediğimiz için mi?
yoksa müzik kadar dokunamıyor mu hiç bir şey ruha?
peki ya efkar basınca kağıdı kalemi eline alan arkadaşlarım nasıl bir nesilden kalma?
çok soru soruyorum kendime, varsa da okuyan size.
nakarat geldi kusura bakmayın.
bir masalmış geçen yıllar, kaç yaprak var elimizde...
neyse ne diyorduk, işte beni bu ruhlara sürükleyen sebep sizinki ile aynı ama benim rahatlama yollarım farklı. mesela ben masturbasyon sayısını arttırırm böyle anlarda. bedenim doğaya ait hisseder kendini o zaman. doğa vahşidir, acımasızdır. daha kolay karşı koyar duygulara. bazen de müzik dinler, veya böyle yazı yazarım. ama en çok okurum. hırsımı güçlendirmek için - işimi kolaylaştırmak için okurum.
şimdi yazıyorsam okumayacağım demektir.
acaba bu okunmak için yazan insanlar yetenekleri olsa müzikle mi uğraşırlardı yoksa yazıyı mı tercih ederlerdi.
ben cevap vereyim, tabiki masturbasyon yapmayı.

sözlükte gördüm

hiçbir şey. sadece bi maruzatım var: artık, zihnindeki "mutad" süre geçtiğinde benimle iletişime geçmesin. ben onun kararına saygı duydum o da benimkine saygı duysun, izin versin şu sikko hayatıma devam edebileyim. kimseye küsmeyen kin tutmayan bi mizacımın olması kırılıp incinmediğim manasına gelmiyor, bilakis her seferinde çok üzülüyorum, dile getirmiyorum artık, yoruldum.

14 Ekim 2011 Cuma

hehe

erken uyanmak bir erdemdir gençler.
bakın bana örnek alın...öyle gece oturuşları falan süper salakça şeyler. bir de ülkemizin süper salak bir gerçeği var ki erken yatmakla alay edilir. mal mısın arkadaş sonra sabaha görüyoruz zombi gibi geziyorsun, bizim göz zevkimizin içine ediyorsun. evet bu kadar.