sosyal konulara değinmenin vakti de geldi artık...
türkiye de kırmızı et sorunu yoktur, bariz hayvancılık sorunu vardır.ithal canlı hayvan getirmek sadece geçici çözümler sunar bize, onları kestik mi tekrar sorun başlar...sorun türkiyedeki hayvan sayısını arttırmaktan geçer ve bunu özellikle güneydoğu daki küçük işletmelere destek olmakla başarabiliriz...türkiyede hayvancılığın garantisi oradadır, büyük işletmeler en küçük bir zararda veya kendilerince ufak gördükleri bir karda işletmelerini direk kapatır ama küçük işletmeler; cefakar ahmet amca, fatma teyze sığırını koyununu beslemeye devam eder...
bir de 80 lerden beri uygulanan yanlış politikalar besi hayvancılığını kamçılarken yakın zamandaki süt tozu ithalatı, süt sığırcılığınıda baltalamaya başladı...süt tozu ithalatı bizim işletmelerimizde üretilen sütün fiyatını bayağı düşmesine neden oluyor ki, sütten kar edemeyen üretici sığırını kesime yolluyor...direk üreyen hayvan kesime gidiyor, dalı değil ağacı kesmiş oluyoruz...
bir de koyun ve keçiye gerekli önemi tekrar vermemiz gerekiyor, sadece sığırla bu iş olmaz...sığır sayımız avrupa da 4. büyüklükte ama onları kullanımımız afedersiniz bok gibi...30 yılda ürettiğimiz süt sadece 100 bin ton artmış...koyun ve keçi türkiyenin et garantörleridir, dünya da bu türlere bir rağbet varken türkiyede bunları baltalamaya yönelik bir çalışma var...keçi sütü anne sütüne en yakın süttür...
insan günlük yaşamında %40 hayvansal gıda tüketmesi gerekir ama gel gör ki biz %10 u zor geçiyoruz ulan :@
çözüm olarak ben derim ki; (kimsenin umrunda değil fikirlerim biliyorum ama :P ) sü ttozu ithalatı hemen yasaklanmalı, ve doğru hayvancılık politikaları ile çiftçiye gerekli destek verilmeli...2 yılda koyun ve keçi sayısını 2 katına çıkarmamız mümkün...
neyse gençler öyle işte...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder