31 Aralık 2010 Cuma

installing adobe air on ubuntu

yeah gençler,

masaüstümde google reader kullanmak istememle başladı bütün macera...
gelin anlatayım size de...

terminale:

wget http://airdownload.adobe.com/air/lin/download/1.5/AdobeAIRInstaller.bin

chmod +x AdobeAIRInstaller.bin

sudo ./AdobeAIRInstaller.bin


sıra sıra verin bunları, sonra gelin bana teşekkür edin, öptüm...

sonra code.google.com dan readair yazıp aratın bulun inidirin, ondan sonra da adobe air installer ı açıp .air paketini seçin ve kur deyin...

pause ulan

canım dediğin kişiyi bir kötü haberle nasıl özel isime çevirebiliyorsun anlamıyorum...

1 saat önce canım, bir saat sonra ali...samimiyeti mi test etmeliyim yoksa ben mi çok farklıyım...tamam uzamasın bitsin, ben odunum hep zoru düşünüyorum, tipik başak burcu erkeği...

öykü

bilindik öykülerden olacak bu da...
er kişinin yapabileceği tek şey başarmaktır ve başardığında kazanacağı tek şey kıskançlıktır...
dişi kişinin alternatifleri vardır onun için başarıya hırslı bakamaz, başaramadığında ise yapacağı bazı şeylerden biri de kıskançlıktır...trip atması daha kötüdür tabi...

bazı kişilerin hayatı gerçekten bir sınava bağlı olabilir ama kimsenin hayatı bir sınavla yerle bir olacak kadar uçurumda değildir, kendini seviyorsa tabi...

sevin lan kendinizi, veya kendinizi üzmek istiyorsanız da başkalarını üzmenize gerek olmadan da yapabilirsiniz bunu...

21 Aralık 2010 Salı

2010 - 2011 kredi burs başvuruları hataları

abim başvurmuştu bu sene, dün açıklandı baktık aöf öğrencisi olarak gösteriyor giriş yılı hatası falan diyor...ulan biz mi form doldururken hata yaptık falan dedim ama imkan yok...sonra google da aradım bayağı bu sorunla karşılaşan insan buldum...

ben diyorum bu durumu kötü olanları nasıl eliyorlarda zenginlere çıkıyor burslar diye...

neyse sizde de öyle hatalar varsa sakın burakmayın işin peşini...tanıdığım gayri menkul zenginlerinin hepsine burs çıkmış, bari bize kredi çıksaydı...

neyse arkadaşlar kyk ankara bölge müdürlüğüne telefonlu saldırı yapalım, hakkımızı yedirtmeyelim...malum burası türkiye; yerler...

ADRES : KIBRIS CAD. NO:4 KURTULUŞ/ANKARA

TEL : 0 312 430 17 80(20 Hat)

FAX : 0 312 435 72 84

23 Kasım 2010 Salı

iki soda

iki soda içtim ama bir şey olmadı..hiç çarpmadı valla hea, içinde viski yok diye mi acaba...neyse sonuç olarak insanlar hala aynı...samimiyetsiz...be ibiş, o kadar nasılsın ediyorsun diyorum insan beni de sorar karşılığında. hayır onu geçtim bir şey sorsam hayır sen beni yanlış anladın, bunu konuşmak istemiyorum falan diye bok yiyeceksin...bıktım ulan...valla az kaldı...

hadi biraz üzülelim...

anlamıyorum ulan bu insanlardaki üzülme, tribe girme merakını...hayat günlük güneşlik derken sikko sebeblerden kafalarını kuma gömüyorlar...mal mısınız lan? noktalama işaretlerine yine sinirlendim bak şimdi...

22 Kasım 2010 Pazartesi

niye beklediğimi biliyorum...

çoktan yatmam gerekirdi bu saatlerde biliyorum...saatte daha 11 falan demeyin feci uykum var, 9 dan sonra ölüyorum ben...neyse niye ayakta olduğuma gelince herkes gibi benim de haber almak istediğim insanlar var, ben sormadan söyleyen veya direk beni soracak insanlar...lar ler falan değil ulan...bir kişi var ki onu bekliyorum, ve her seferinde karnıma ağrılar sokuyor bu bekleyiş ama artık ağrıyı geçti bulantıya dönüştü...midemi bulandırıyor artık bu bekleyişlerim...
kusmasam iyi ederim, hadi iyi geceler size...

gökhan kırdar büyük adam...

şimdi gökhan kırdar dan nisan ı dinliyorum da ne günlerdi bea dedirtiyor insana...sokayım noktalama işaretlerine' bu adamın yaptığı işlerin hangisi boş sorarım size...yerine sevemem veya üstüme basıp geçme yar diye bilirsiniz siz belki ama benim için nisan ın ayrı bir yeri vardır...hem size ne lan benden? veya bana ne sizden...şaka lan şaka der miyim öyle hiç...benim sorunum bu noktalama işaretleriyle, sizleri severim yoksa...

16 Kasım 2010 Salı

ara rara aarraarr

ara ara gelirim ben olur mu ?

belki utanırım ilk başlarda sadece zili çalıp kaçarım.korkma telefon edip konuşmamazlık yapmam en azından, suçumu mahalledeki çocuklara yüklemen daha masumane olur çünkü. belki kaçmaya utanırım kimse yokken çalarım zilini, mahalledeki çocuklar evlerindeyken...ama sen yine de onları suçla, ben bütün cesaretimi toplayıp sana gerçeği anlattığımda da inanma yine onları suçla...bir çocuğun suçlanmasından daha normal ne olabilir ki, daha doğal?

ve belki daha aşağılık?

14 Kasım 2010 Pazar

watching tv on ubuntu

yeah gençler,

şimcik, eskiden bir yazım vardı tv izlemek için ama bulamadım onu daha doğrusu aramadım çünkü daha kolay bir yol buldum...

şimdi chrome kullanan arkadaşlar için anlatıyorum (başka browser kullananlar kusura bakmasın)

https://chrome.google.com/extensions/detail/lambangeielkjcnmioccboaphdfcffib

bu eklentiyi kursun şey etsin tamam işte...gerisinde de bir şey yok zaten...

hadi canlar görüşürüz...

13 Kasım 2010 Cumartesi

hayvan derilerini nasıl muhafaza etmeliyiz?

malum türkiye de her yıl trilyonlarca kayıp oluyor sırf bu yüzden, ama para direkt olarak cebimizden nakit olarak çıkmadığı için umursamıyoruz; çünkü zekiyiz...

ilk önce sıyırma işlemini çok iyi yapmamız gerekir, deride yapacağımız küçük bıçak kesikleri o derinin kalitesini çok büyük ölçüde azaltır.ülkemizde de en çok karşılaşılan durum budur zaten.onun bu işi bilen kişilerin kesimi yapması çok daha doğru olur ama hadi bunu direk atlayalım çünkü özgüvenli türk erkekleri söz konusu olunca fazla konuşmaya gerek yok...

derinin yaklaşık %65 i sudur, ilk önce bu suyu deriden uzaklaştırmak gerekir ki mikroorganizma faaliyetini elimizden geldiğince azaltalım ve kızışmayı engelleyelim...peki bunu en güzel engelleme yolu nedir dersek tabii ki tuzlamak, büyük kaya tuzu ile iyice ovmamız gerekir deriyi.tuz difüzyon yolu ile derinin içine kadar işler ve hidroskobnik etki ile deride bulunan fazla suyu dışarı çekmiş olur ve böylece su oranı %40 a kadar geriler; bu oranda bakteri faaliyetleri ve gelişmeleri büyük oranda engellenmiş olur.çünkü bakteriler konsantre tuz çözeltileri içinde kendi bünyelerindeki nemin bir kısmını plazmoliz yolu ile dışarı vermiş olur.

koyun veya keçi derileri biraz daha yağlı oldukları için kızışma olayı daha çok görülür, ondandır ki küçükbaş hayvanlarda kullanılan tuz miktarı daha fazladır.

bir de bu derileri serin yerde tutmak gerekir...bu kadar...

vay be aklımda iyi kalmış bu kadar şey...

kurbanlık alırken dikkat edilmesi gerekenler

kurbanlık alırken öncelikle hayvanın erkek olmasına dikkat edin, erkek hem daha çok et verir hem de bu hayvan kıtlığında dişi hayvanlara kıymayalım...öncelikle gözlerindeki parlaklığı ve o şeytanı görün efenim...hayvanın cidago yüksekliği ve pelvisi size hayvan hakkında bayağı bilgi verir...sağrısına bastırdığınızda içeri göçmeyenlerinden tercih edin...bir de hayvana bir çimdik atın, hayvanın derisi eski haline zor gelirse yaşlıdır; alın onu gitsin...genç hayvanlara yazık yav...sanki damızlık hayvan seçiyormuşuz gibi kriterler anlattım; aslında işin özü et ettir...genç - yaşlı falan farketmez; iri gördüğünüz ve yağ oranı az bulduğunuz hayvanı alıp kesin gitsin ...ne uğraşıyorsunuz ki anlamıyorum...

bir de her yıl türkiye de trilyonlarca zarar ediyoruz bu derileri kötü işleme konusunda...malum işi bilen türk erkekleri ben keserim diye atlayıp güzelim derinin içine ediyor, küçük bıçak darbeleriyle zedelenen deriler sonra kimyasal işlemlerde parçalanıp işlenmesinde güçlük çıkıyor, çoğu deri de zaten telef oluyor...dikkat edelim ahali böyle şeylere...dur ben deriyi nasıl muhafaza etmemiz gerektiğini de açıklayayım en iyisi...

12 Kasım 2010 Cuma

The file '/media/hede/hede/hede.exe' is not marked as executable.

yeah gençler,

demin wine da bir program açmaya çalışırken bana bu hatayı verdi, çözümü biliyorum ve o da şu;

sağ tık, properties, erişim hakları, bir program gibi çalışmasına izin ver demek, ama gel gör ki işe yaramadı bende bir sinirlendim kalktım ayağa bir bardak su alıp döndüm ve o sırada anladım olayı...sda5 im deki haklardan ibaretti bu ibişlik...

hemen sudo mv besi.exe ~/ deyip başlangıç klasörüne taşıdım ibişi, ve orada açmayı denedim oldu...bu kadar...

11 Kasım 2010 Perşembe

süt ürünlerini alırken dikkat edilmesi gerekenler

evet gençler,

dikkat edilecek şeylerin hepsini yazmayacağım tabii ki, sadece başlık böyle daha güzel dedim...

şimdi peynir, süt veya ayran alırken eminim dikkatinizi çekmiştir; bazen kaplarının üstü hafif bombeli olur, şişmiş gibi..işte onu gördüğünüz anda anlayın ki içeride propiyat veya asetat fermentesi olmuştur ve haliyle karbondioksit gazı çıkartıp şişkinlik vermişti ambalaja...hatırlarsanız eskiden marketlerde patlayan sütler olurdu, onların sebebi de bu olaydı...yani böyle ürünleri görünce almayın, hatta kaçın...ama çoğu marka için büyük bir kayıptır bu, isimleri lekelensin istemezler.Ondandır ki eğer bir sütün üzerinde üretim tarihi 13 eylül yazıyorsa onun 7-10 gün bekleme odasında bir geçmişi vardır...bu bekleme besin değerinde bir azalma veya artmaya sebep olmaz ama isim işte...

bir de hani delik peynirler olur ya, gözlü peynirler denir onlara...çoğu peynir de istenmeyen bir özelliktir o...bazı peynirler kendiliğinden gözlüdür ama bazı özellikle beyaz peynirler sonradan içeride mikroorganizmaların faaliyetleri sonucu delinir...bunlar yenir mi yenir, ama yemeseniz daha iyi olur, hatta hiç yemeyin yine kaçın...zaten bu tarz peynirleri genelde indirime giren ürünlerde görürsünüz...

işin kısası süt reyonunda indirim var dendiğinde 3-5 defa düşünün, ama ön yargılıda olmayın...belki gerçekten dürüst bir indirim vardır =))

2 Kasım 2010 Salı

how to make a bootable windows usb in ubuntu

yeah gençler,

kısaca anlatıyorum iyi dinleyin...

1- sudo apt-get install gparted
2- sudo gparted
3- usb nizi ntfs olarak biçimlendirip oraya flag kısmından bootable hedesini koyun...

sonra windows.iso yu usb nizin içine extract edin...

anlatımımda 1-2 ingilizce kelime kullanmamın sebebi bazı ecnebiler geliyor bir bok anlamıyorlar, onlara da yazık...

haydi gençler kolay gele...

1 Kasım 2010 Pazartesi

fix the disabled problem of network manager

yeah gençler,

başlık biraz garip ama olsun, google da çıkar herhalde...benim netim paso kopuyor falan diyenler için gelsin sıradaki şarkımız...
sırasıyla:

service network-manager stop

rm /var/lib/NetworkManager/NetworkManager.state

service network-manager start

hadi canlar, bay bay...

31 Ekim 2010 Pazar

yalnızlık katil midir mağdur mudur ?

insanlar niye yalnızlığını şiir yapıyor veya şarkı ?
yalnızlığın romanı olmaz mı ki ? garcia marquez i ayrı tutarım ama yalnızlığın polisiye bir roman haline sokmak gelmedi mi kimsenin aklına...hadi ben deneyeyim (aslında çoktan denemiştim).

siyah ışığı prizmadan geçirdim kendimi gördüm

birden karardı benim tenim...
normalde gökkuşağının bütün renklerine sahibimdir, her rengi beraber verdiğim içindir böyle kara gözükmem.

hadi diyelim ki sen yoksun

herşey beyaz olsaydı keşke...ırkçı değilim, hatta bu suçlamayı kanıtlamak için doğarken esmer olmayı seçtim...ama bir esmere de en çok beyaz yakışmaz mı zaten ?
şu duvar, şu masa, şu dolap beyaz olsa...ve ben bunların hepsini beyaz bir düşünceyle görsem...etraftaki beyazların yoğunluğundan seni fark edemesem...ve sen gittikçe beyazlarda kaybolsan, yani sen olmasan ?

kötü zaman müşterisi

kötü zamanları çıkartınca pek de bir şey kalmıyormuş hayata dair, sonra gelen iyi zamanların bir anlamı kalmıyormuş...ve sen kötü zamanda, yoklukta çıka gelen nazik müşteri; sayende sevdim ben bu odaların karanlığını...belki de sana kiraladığım odanın anahtarını saklamalı bir daha hiç çıkarmamalıyım...karanlığa gömmeliyim bu odayı, sen hala orada varmışsın gibi hiç temizliğe gitmemeli, gezdirmeye yeni müşteriler getirmemeliyim...
bu da ne şimdi ?
hayır yanlış anladın, gittiğini veya gideceğini düşünmüyorum; sadece yanıma taşındıktan sonra neler yapabileceğimi planlıyorum...

açılış bitti...

insan kendisini nerede huzurda hissediyorsa oralıdır...
kimi bursalıyım der kimi bilecikli; ben odalıyım...bu odam da kendimi çok güçsüz ve huzurlu hissediyorum (!)
güçsüz olduğum için huzurlu değilim, güç kullanmaya gerek duymadığım içindir bu huzurum.yoksa güçlü olmanın getirdiği huzuru da bilirim; odadan odaya değişen...en çok da ilkokul yıllarımın vazgeçilmezi olan müdür "oda"larının...
bu odayı inşa edeli çok oluyor aslında, sadece kurdelesini yeni kestik; abc partisinin başkanı eşlik etti açılışa.açılışa katılacak bir başkan bulmam tam 21 yılımı aldı ama olsun geç olsun güç olmasın.hem bak nostaljik gözüküyor çok, hala 1989 un takvimi asılı duvarda...

fazla yazmamak gerek...

bu sefer yakaladım, kaçmasına fırsat vermiş olmama rağmen...aslında ne ben anladım onun geldiğini, ne de o farketti yanlış yola girdiğini...neyse sonuçta burada ve yazıyorum...gidişini isterim aslında; güzel bir hayat kurmasını, başkasıyla yaşlanmasını...bazen ne kadar çok özlesemde, ne kadar çok sevsemde zorluk çektirdiği anlar çok daha fazla...sanırım en doğrusu uzak kalması benden bu "bir şeyler yazma" dürtüsü...

breathe right burun bantları...

yeah gençler,

malum uykuda horlama sorunum olduğu ve bunu da utanmadan söyleyebildiğim için şimdi çözüme gelelim...

ilk önce eczaneye gidip wget komutu ile breathe right burun bantlarından var mı demeyin...şahsen ben aldım ve kullandığım zaman itibari ile hiç bir faydasını görmedim daha...hala horlama sorunum devam ediyor ve hala burundan nefes alma güçlüğü çekiyorum...benim biraz anatomim bozuk bir de onu da belirteyim ne olur ne olmaz...bir de sabaha karşı bant taş gibi oluyor can yakmaya başlıyor...

neyse ben zerre memnun kalmadım, yatarken tak sonra tekrar horla...kötü...

yaparım bilirsin...

bir mesajla ölebilirim de, eksik bir sıfatla eksilebilirim de...

açtım gitti...

bu sadece bir açılış konuşması olacak.
kürkü için öldürülen hayvanları savunmaya halim kalmadı zaten, hemen açılışı yapıp gitmek istiyorum herkes gibi.bu kalabalıkta onları ayakta fazla tutmadığım için minnettar kalacaktır bana, eminim...ilk önce söze işsizlik ve eğitimle başlarsam afrikalıların tepkisini alırım ve bu dış ilişkiler için hoş olmaz.peki sınır bütünlüğü desem bağımsızlık desem iç ilişkilerde ne kadar bir serzeniş olabilir ki ? bir tane olsa bile tadım kaçar; bu da olmaz...insanlara nasıl hitap etmeliyim, kendi ilişkimi anlatsam ne olur acaba? oradaki anne-çocuk ların arası açılır o zamanda...en iyisi kurdeleyi kesip

- dünya barışı

dilemek...kahretsin amerikanın tepkisini aldım, bir daha ki seçimlere emekli olmam şart oldu...

23 Ekim 2010 Cumartesi

google hatırlatıcı sanırım...

yeah gençler,

demin gmail de sol sekme de "görevler" diye bir şey gördüm, tıkladım yapışkan notlar gibim bir şey çıktı...çokta hoşuma gitti hemen bir tane dolum yaptım, yapıştırdım falan...çok güzelmiş bol bol kullanın şu google nimetlerini...

22 Ekim 2010 Cuma

avrupada deli dana bitti mi ?

yeah gençler,

malum hepimiz bir zamanlar bu hastalığı çok duyduk...hatta avrupadan hayvan ithalatını kesmemize sebep olan hadise budur...

deli dana şöyle bir hastalıktır; hayvanda varsa 2-8 yıl arası sürer belirtilerin gözükmesi...yani hayvanda olabilir ama belirtilerini göstermesi çok uzun zaman alır...besi hayvanları erken yaşta kesildikleri için bu hayvanda bu hastalık varsa bile öğrenme şansımız olmuyor, ve soframıza geliyor...bu hastalığın varlığını anlamamız şu an için mümkün değil, sadece sofralarda ölen vatandaş sayımız artınca şüphelenmeye başlarız...

sorabilirsiniz şimdi avrupa da kaç kişi deli danadan ölüyor yılda diye; inanın bilmiyorum ama bu riski almaya değmez...

dışarıda et yeme endişesi

yeah gençler,

malum et fiyatlarından haberdarız ve bu işletmelere yeterince yansımış durumda, 20 milyondan aşağı fiyatta sucuk almak bir yana dursun 10 milyondan aşağı dışarıda yemek yemek iyice endişe yaratmaya başladı...

bugün zorlama sonucu kfc de tavuklu bir şey yedim lanet olsun ki tadı rezaletti, o kadar çok satış yapan bir yerin etleri bayattı şuydu buydu demiyeceğim tabii ki, her türlü yetiştirmek için arkadan yenileri kesiliyordur ama tadı çok kötüydü bea...ama o kadar tüketimi olan bir işletmede de o kadar erken yetişen bir ırk geliştirip bir de onu canlı ağırlığı fazla kazansın diye kim bilir nasıl besliyorlardır ve o kadar sıkı bir yetiştirme modelinde illa bayağı ölüm oluyordur, onlarda kostik e batırılıp tekrar kızartılıyordur...ama bunlar tamamen benim uydurmam olan şehir efsaneleri ama bilmiyorum o tavukların hali bana hiç güven vermedi...neyse siz beni dinlemeyin benim damak tadıma güven olmaz belki siz beğenirsiniz ama kötüydü lan tadı işte yalan mı söyleyeceğim...

kırmızı ete gelince daha bir korkuyla yaklaşıyorum, 10 milyon altında pideli köfte yemiyorum...bu fiyat kotası bir güvence midir bilmiyorum ama 10 milyon altında kırmızı et olmaz diye düşünüyorum; hele ki hayvan fiyatları ortadayken...bir de kırmızı et piştikten sonra olsun veya kesildikten sonra olsun labarotuvara göndermeden ne eti olduğunu anlayamazsınız (çok zor)...yani bunları bildikten sonra insan daha bir korkuyor...

bu kadar...

16 Ekim 2010 Cumartesi

ubuntu forumuna işiniz düşerse...

yeah gençler,

malum arada bir türk ubuntu forumuna bakıyorum, çok bilgili insanlar var tabii ama yönetimde bulunanlar tam bir mal...adamların hayatı kural olmuş...biri bir şey sorar 3 kişi gelir arama, yap konu yanlış yerde hebele hübele diye adamı linuxtan soğutuyorlar...lan mal o adam ubuntu kurduysa elbette forum kültürü vardır, sorunu aratıp çözemediği için konu açmıştır...yönetimdeysen o boku yediysen o çocuğun başlığını taşı, editle sonra cevapla...

bir de en çok güldüğüm şey de 1-2 tane komut ezberlemişler, özellikle alt kademe yönetimindekiler...her sorunlu başlıkta şunların çıktısını ver (lspci, top vs) derler kaçarlar...çocuk verir ama o yönetim malları bekler ki başkası gelip cevaplasın...adamlar tamamen ezberden konuşuyorlar, sorun nasıl çözülür falanmış filanmış alternatif üretmeye kafaları çalışmıyorlar...

bilgili insanlar var yok değil ama onlar da bıkmış sanırım, pek sallamıyorlar...orada 234675328746523 mesajı olan bir dallama var, adam o kadar mesaj yazmış ama hala bir bok öğrenememiş ve herkes onun bir şey bildiğini zannediyor ona yanıyorum...bir de forumda aktif olan bir başlık var ki; benim 2008 de yazdığım bir döküman...komple copy-paste nihahaha...neyse gençler adamlar mal işte...

hadi bay bay...

hayvanların verimleri nasıl arttı

yeah gençler,

önceki yazımda doğada sadece yavrusuna yetecek kadar süt üretirken, ineklerin günde nasıl 40 litrelere çıktığına değineceğim...malum bildiğiniz gibi ineğin süt vermesi için ilk önce doğum yapması lazım, doğan buzağı ilk 5 gün kadar annesinden süt emer geri kalanı allah kerim, çünkü sonra sütün ekonomik yararı olduğu için buzağıyı ne kadar erken sütten kesersek o kadar iyi olur...ineğin 300 günlük bir laktasyon dönemi vardır, bu süre boyunca süt verecektir ama gel gör ki nasıl oldu lan bu...

bildiğiniz gibi her ırkın kendine has özellikleri vardır; kiminin süt verimi yüksektir, kiminin adaptasyonu yüksektir, kimi yemden daha çok yararlanır falan filan...
insanların bu hayvanların insanlara yararını anlayışı çooook eskiye dayanır ve direk bir evciltme sürecine girerler...sonra bunları aralarında çiftleştirmişler falan...çok verimli ile yemden daha iyi yararlanan çiftleşmiş sonra doğan yavru %50 şekilde yemdem hem iyi yararlanan hem de ikisinin ortalaması bir süte ulaşmış sonra bunlar melezlenmiş derken hayvani boyutlara ulaşılmış...tabi burada çevre şartlarını unutmayalım, onlar da ne kadar iyiyse inek genotipini daha iyi bir şekilde kullanabilir...sadece inek değil, el alışkanlığı inek der oldum; yoksa keçi, koyun, tavuk vb. hepsi için geçerlidir...

işte gelinen hayvani boyut; belgian blue

http://www.youtube.com/watch?v=Nmkj5gq1cQU

15 Ekim 2010 Cuma

hayvan üretiminde etiklik

yeah gençler,
malum bölümüm gereği bu hayvan yetiştiriciliği konusunda ortalamadan biraz daha fikir sahibiyim...şimdi gençler bir inek günde 30-40-50 litreye kadar süt verebiliyor, peki eskiden sadece yavrusuna yetecek kadar süt üreten inekler nasıl bu hale geldi; hayvan ıslahı ile, el altında seleksiyon şansı verilerek...yani insanların direk genlerine müdahalesi olmadı bu hayvanların, komplo teorilerine gerek yok...ama olur mu olur neyse...konumuz bu hayvanların yetiştirilmesi...günde 30 litre süt veren bir inek kesinlikle şeker hastasıdır...yazık lan...o önümüze gelen tavuklar, yumurtadan çıktıktan sonra 40 gün içinde o büyüklüğe geliyor, kemikler gelişemeden ağırlığı 2.2-2.4 oluyor bu broiler tavuklarının...ayakları artık onları taşıyamıyor gel gör ki popo üstü düşüyorlar...bunlar ne kadar etik sorarım gençler size...tavukların yumurtlamasın diye 22 saat ışık verilmesi, sığırların şişmanlasın diye mısıra dayatılması ne kadar etik olur...
hele ki kurban bayramlarında görülen o lanet görüntüler de yok mu?

daha fazla anlatasım gelmedi aslında yav...

neyse sorunun nasıl çözüleceği konusunda bilgi sahibi olmak isterseniz, sanırım çözemeyiz yoksa insanlar aç kalır...türkiye de haftada 50 milyon tavuk kesiliyor...bir de o yediğiniz burger, nugget falan nereden yapılıyor bilmek istemezsiniz...kilosu 2 milyona da tavuk olmaz...ölen veya arta kalan parçaları ezip birleştiriyorlar, veya kostik çözeltiye batırıp önünüze getiriyorlar...

peki bakanlık ne yapıyor; et ithalatı (hayvan ithalatı değil) yapıyor gayet yanlış bir şekilde, denetim desen zaten yok...türkiye de ilk defa tarım bakanı bir veteriner oluyor ve ilk defa bu kadar hastalık geçiriyor ülkeyi...ülkenin asya da kalan kısmı komple şap hastalığına yakalanmış...istanbulun asya tarafından kurbanlık alan avrupa kıtasına geçiremiyor...çünkü şap hastalığı sadece trakya da kontrol altına alınmış durumda...

dediğim gibi gençler, koyun ve keçi sayısını arttırmadan daha çok ahlaksızlığa maruz kalacağız...

11 Ekim 2010 Pazartesi

remove unnecessary files on ubuntu

yeah gençler,

ubuntu da gereksiz dosyaları silmeyi anlatacağım ama anlatılacak pek bir şey yok aslında...

konsola gelip; sudo apt-get install bleachbit yazıp enterlayın, daha sonra da sudo bleachbit deyin yine konsola...gördüğünüz arayüzde silmek istediklerinizi işaretleyin ve vurun gitsin...ben demin 20 saniye süren bir işlem sonucu 1.3 gb lik yer açtım...

hadi bileğinize kuvvet...

10 Ekim 2010 Pazar

"N: Ignoring file **********" notices

yeah gençler,


Ignoring file 'opera.list.distUpgrade' in directory '/etc/apt/sources.list.d/' as it has an invalid filename extension
Ignoring file 'opera.list.save' in directory '/etc/apt/sources.list.d/' as it has an invalid filename extension

tarzı şeyler alıyordum konsoldan, biraz can sıkıcı şeylerdi derken çözümü vereyim siz de bende kurtulayım...

sudo sh -c "echo 'Dir::Ignore-Files-Silently:: \"(.save|.distupgrade)$\";' > /etc/apt/apt.conf.d/99ignoresave"

olduğu gibi konsola kopyalayın, enterlayın canlar...

Türkiye deki hayvancılık sorunu

yeah gençler,

sosyal konulara değinmenin vakti de geldi artık...
türkiye de kırmızı et sorunu yoktur, bariz hayvancılık sorunu vardır.ithal canlı hayvan getirmek sadece geçici çözümler sunar bize, onları kestik mi tekrar sorun başlar...sorun türkiyedeki hayvan sayısını arttırmaktan geçer ve bunu özellikle güneydoğu daki küçük işletmelere destek olmakla başarabiliriz...türkiyede hayvancılığın garantisi oradadır, büyük işletmeler en küçük bir zararda veya kendilerince ufak gördükleri bir karda işletmelerini direk kapatır ama küçük işletmeler; cefakar ahmet amca, fatma teyze sığırını koyununu beslemeye devam eder...

bir de 80 lerden beri uygulanan yanlış politikalar besi hayvancılığını kamçılarken yakın zamandaki süt tozu ithalatı, süt sığırcılığınıda baltalamaya başladı...süt tozu ithalatı bizim işletmelerimizde üretilen sütün fiyatını bayağı düşmesine neden oluyor ki, sütten kar edemeyen üretici sığırını kesime yolluyor...direk üreyen hayvan kesime gidiyor, dalı değil ağacı kesmiş oluyoruz...

bir de koyun ve keçiye gerekli önemi tekrar vermemiz gerekiyor, sadece sığırla bu iş olmaz...sığır sayımız avrupa da 4. büyüklükte ama onları kullanımımız afedersiniz bok gibi...30 yılda ürettiğimiz süt sadece 100 bin ton artmış...koyun ve keçi türkiyenin et garantörleridir, dünya da bu türlere bir rağbet varken türkiyede bunları baltalamaya yönelik bir çalışma var...keçi sütü anne sütüne en yakın süttür...

insan günlük yaşamında %40 hayvansal gıda tüketmesi gerekir ama gel gör ki biz %10 u zor geçiyoruz ulan :@

çözüm olarak ben derim ki; (kimsenin umrunda değil fikirlerim biliyorum ama :P ) sü ttozu ithalatı hemen yasaklanmalı, ve doğru hayvancılık politikaları ile çiftçiye gerekli destek verilmeli...2 yılda koyun ve keçi sayısını 2 katına çıkarmamız mümkün...

neyse gençler öyle işte...

ubuntu netbook remix 10.10

yeah gençler,
malum yükseltme yaptım ama gel gör ki yeni arayüz çok kullanışsız arkadaş...benim saatin yanında hava durumunu gösteren hedem de kaybolmuş daha eklemeyi beceremedim...bir de disk partlarını nautilus u açıp sol sekmeden ulaşıyorum...başlatıcıya eklenir mi denemedim gerçeği ama olsun o da ayrı bir sorun...biraz yavaş mı buldum ne hem...bir de sikimsonik hatalar alıyorum kızıyorum bu duruma ben...başka bir sorun yok gibi...bir de fizy mood/sakin modu süpermiş hea...

unutmadan ilk kurduğumda netbook-launcher ı sildi salak, ama

sudo apt-get install ubuntu-netbook

demeniz yeterli tekrar masaüstü yöneticisi bulmanız için...

how to connect wireless with rtl8192se ubuntu (crea minic)

yeah gençler,

malum benim crea minic u100f de ubuntu wireless problemi yaşanıyor...
bende şöyle bir yöntem buldum anlatayım bitsin olay...

ilk önce sitesinden tar.gz yi çekiyoruz ama hangisini çekiyoruz veya link versene demeyin bulmakla uğraşmak istemiyorum...sonra tar gz yi bir yere çıkartın ve içine konsolla ulaşıp sırası ile şu komutları verin...

1- make
2- mv ./HAL/rtl8192/r8192se_pci.ko ~/.
3- sudo modprobe -r r8192se_pci
4- sudo insmod ~/r8192se_pci.ko

şimdi wireless ile nete bağlanması gerek...artık pc her açıldığında fn tuşundan wireless ı aktif edip 3. ve 4. kodları sırası ile terminale yapıştırmanız yeterli olacaktır...

alt-f2 doesn't work on unr 10.10

yeah gençler aramız uzun gerçekten,

dün ubuntu netbook remix i 10.10 a çıkardım ama baktım ki alt-f2,f1 çalışmıyor dellendim tabii bende...hemen çalışmalara girdim nasıl çalıştırırım diye bir bok bulamadım...

öyle işte maksat yazı yazmak olsun...
güncellemelerde düzelir umarım...

23 Mart 2010 Salı

hayırlı olsun...

yeah gençler an itibari ile eski blogumdan yazılarımın hemen hemen hepsini buraya kopyalamış bulunmaktayım...bazılarından sanatsal bir değer bulamadığım için onları almadım :P

bir de hepsini 1 saat içinde kopyaladım hani sikko sikko tarihi geçmiş bilgiler, 2008 hedeleri falan hep bugün tarihli yazılmış olarak görülüyor, hoş görün siz hea deyin geçin =)))

aramız uzun...

yeah gençler malum evimdeki pc yi vermem ve orada burada takılmalarım sonucu fazla vaktim olmuyor bloga bakmak için. Ziraat mühendisliği de zor bölümmüş ama o da alıyor bayağı vaktimi, koca bir alem öğreniyoruz tabii boru mu, yok mu o latinceler bi de off offf...arapça dua eden adamın latince kemikleri...


neyse gençler hadi hepinizi öptüm ben devam edeyim boş işlerime...

firefox:how to add google search on adress bar...

yeah gençler,
evimde bilgisayar olmayışından dolayı bloguma çok nadir yazı yazma zamanı buluyorum ama zaten kimsenin girip okuduğu yok :Z

neyse arkadaş grubumda winfos kullanan insanlar dikkatimi çekti hepsinin firefox adres çubuğundaki arama motoru bing...çok kıl oldum bende bu duruma...
sanki winfosu kurduğun gibi default olarak geliyor, browser mücadelesini kaybetti şimdi arama motoruna mı sardı ne?

neyse size kurtulmayı anlatıyorum bu durumdan;
ilk önce adres çubuğuna about:config yazın,
sonracığıma arama kutusuna keyword yazın,
keyword.URL yi gördüğünüz gibi çift tıklayın çıkan kutuya alttaki hedeyi kopyalayın;
http://www.google.com/search?btnG=Google+Search&q=

bu google şeysini yapıştırıp tamam dedikten sorna ff yi baştan başlatıp kurtulun şu bing faciasından...

hdparm: Speed up your IDE/ATA hard drive

The Linux operating system has a really nice tool for testing and optimizing your hard drive. This tool is called hdparm and can work with both IDE and ATA drives. NOTE: hdparm does NOT work with SATA drives. The hdparm tool is a command line only tool, and even though it should be only used by those who know their systems well, it’s not terribly difficult to use.

But why would you want to speed up your drive when modern drives are already fast enough? Some Linux installations default to slower defaults which, effectively, slow down your drives. Of course using such a tool must come with a warning. WARNING: Using hdparm incorrectly could cause corruption of data.

You do not have to worry about installing hdparm as it should already be installed by default. The basic usage of hdparm is:

hdparm [OPTIONS] [DEVICE]

Of course, by DEVICE, I mean in the Linux vernacular which will be something like /dev/hda.

To get the basic information about your drive you would issue the command:

hdparm /dev/HDA

Where HDA is the actual name of the hard drive you want to work with.

When I run the command:

sudo hdparm /dev/hda

I see the following:

jlwallen@jlwallen-laptop:~$ sudo hdparm /dev/hda
[sudo] password for jlwallen:
/dev/hda:

multcount = 8
using_dma = 0
IO_support = 0 (default)
readonly = 0 (off)
readahead = 256 (on)
geometry = 19457/255/63, sectors = 312581808, start = 0

What is really important in the above output is the IO_Support line. It is set to 0 which is 16-bit. Modern drives support IO mode 1 which is 32-bit mode. By changing this you can nearly double the throughput of your hard drive. But how exactly do you set this? Patience. Before we make this change we want to test the speeds of our drive. To run a standard test issue the command:

sudo hdparm -Tt /dev/HDA

Where SDA is the actual location of your drive. The results should look something like:

/dev/hda:
Timing cached reads: 868 MB in 2.00 seconds = 434 MB/sec
Timing buffered disk reads: 68 MB in 3.01 seconds = 22.52 MB/sec

As you can see the speeds are so-so at best, so let’s kick them up a notch. To do the following:

Enable DMA

Change the IO mode from 16-bit to 32-bit.

Change the maximum number of disk sectors to transfer in a single request.

issue the command:

sudo hdparm -d1 -c1 -m16 /dev/hda

Now when I issue the command:

sudo hdparm /dev/hda

I see:

jlwallen@jlwallen-laptop:~$ sudo hdparm /dev/hda
[sudo] password for jlwallen:
/dev/hda:

multcount = 16 (on)
using_dma = 1 (on)
IO_support = 1 (32-bit)
readonly = 0 (off)
readahead = 256 (on)
geometry = 19457/255/63, sectors = 312581808, start = 0

When the drive speeds are tested now, they should nearly be doubled.

What about SATA?

Naturally there is a tool for the same tricks, but for SATA drives. The sdparm tool is similar in use to thehdparm tool. The sdparm tool, however, is a bit more complex and not nearly as necessary as most SATA drives will give you pretty swift throughput. If you want to use sdparm you will notice that it is not installed by default. You can install sdparm with the command:

sudo apt-get install sdparm

I will dive into sdparm at a later date.

Final thoughts

If you are dealing with older, slower ATA/IDE drives you will probably notice a significant improvement when you use hdparm to speed up your throughput. Give this a go, but I suggest testing it on a non-production machine first.


http://www.ghacks.net/2009/10/07/speed-up-your-ideata-hard-drive-with-hdparm/ buradan arakladım...


how to dock applications into the system tray on ubuntu linux...

yeah gençler,

arkadaşın isteği üzerine girdiğim bir araştırma sonucu buldum bu hedeyi...
bu hede sayesinde istediğiniz uygulamayı panel de değil de direk saatin yanına çalışır vaziyette atacağız...

system tray ne oluyor bilmiyorum ama onu da yazayım ki buraya google bunu da indexlesin =)))

ilk önce konsola;
sudo apt-get install kdocker deyin...

şimdi açmak istediğiniz programın başına kdocker ekleyip açın...

şimdi siz üst panele application ları eklerken komut satırına audacious mu yazmıştınız, onu editleyip kdocker audacious yapın...öyle öyle editler ile istediğiniz uygulamaları halledersiniz...

anlamayanlar için konsola kdocker firefox yazmaları ve küçültmeleri rica olunur :P
suç sizde değil benim bu boktan anlatımlarımda :W

installing palm web os on ubuntu...

yeah gençler,
öncelikle niye kurdum ve ne işe yarıyor bilmiyorum, ben sadece webos ları araştırırken buldum ve meraklanma sonucu kurdum...

neyse anlatalım;

ilk önce bu dalgayı indirip kurun,
http://developer.palm.com/index.php?option=com_content&view=article&id=1788

sonra teker teker yapın şunları :W

sudo gedit /etc/apt/sources.list
en alta ekleyin bunu;
deb http://download.virtualbox.org/virtualbox/debian hardy non-free


sonra şunları de konsola;

wget -q http://download.virtualbox.org/virtualbox/debian/sun_vbox.asc -O- | sudo apt-key add - 
sudo apt-get update
sudo apt-get install virtualbox-2.2
şimcik bunu da indirip kur; https://cdn.downloads.palm.com/sdkdownloads/1.1.0.19/sdkBinaries/novacom_1.0.38_i386.deb  java nın son sürüm kuruludur herhalde ama her ihtimale karşı ver bunu da konsola;      sudo apt-get install sun-java6-jre  herşey bitmiştir artık çalıştırmak için ver konsola bunu da; palm-emulator


yeah gençler, ne işe yaradığını bilen varsa bunun anlatsın bana da :W

http://img2.pict.com/f6/0e/ed/1610952/0/800/ekrangc3b6rc3bcntc3bcsc3bc.png

http://img2.pict.com/f6/05/65/1610923/0/800/ekrangc3b6rc3bcntc3bcsc3bc1.png

alın görüntü bilem verdim...

how to find files with command line...

yeah gençler,

şimdi size linuxta konsol altında dosyaları aratma / bulmayı anlatacağım...

bunun için kullanacağımız komut "find"

örneklerle anlatmak sanki daha uygun O.o

boş dizinleri aramayı deneyelim bakalım;
find /dizin_yolu -depth -type d -empty => find /etc -depth -type d -empty

boş dosyaları aramak için;
find /dizin_yolu -depth -type f -empty => find /etc -depth -type f -empty

ismini bildiğin hedeyi aramak;
find /dizin -name "isim" => find /etc -name "sources.list"

uzantı olarak hedeyi aramak;
find /dizin -name "*.txt" => find ~/ -name "*.txt"

izinlerini bildiğin uzantıyı aramak;
find /dizin -name "*.txt" -perm 777 => find ~/ -name '*.txt' -perm 644

izinlere göre aramak;
find /dizin -perm -izin_şeysi => find ~/ -perm -644

ismini bilip uzantısını bilmediğin hedeyi aramak;
find /dizin -name "dosya_ismi.*" => find /etc -name "sources.*"

son 24 saat içinde değiştirilmiş dosyaları bulmak;
find /dizin -mtime 0,1,2 => find ~/ -mtime 0
dip not: 24 saat için 0, 48 saat için 1, 72 saat için 2 yazmalısınız...

son 24 saat içinde giriş yapılmış hedeleri bulmak
find -atime 0,1,2 => find -atime 0

sahibine göre arama yapmak;
find /dizin -user kullanıcı_adı => find ~/ -user root

yeter lan bu kadar, hadi dağılın bakayım :Z

ubuntu low voice solution...

yeah gençler,
demin bir arkadaşın yaşadığı bir sorundan dolayı böyle bir şey yazıyorum...

arkadaşın pc den az ses geliyormuş ve google da aratınca çok insanın bu sorunu yaşadığını söyledi...
bende konsola gnome-volume-control yazmasını istedim ve oradan sorunu çözdü...

bence de hiç blog a yazılası bir şey değil ama uzun zamandır bir şey yazmıyordum buraya iş gereği, bozayım ulan şu düzeni dedim...

işine yararsa ne ala...
inşallah başka bir akşam tekrar buluşman üzere gençler...

gd

İçinden çıkamayız birbirimizin diyordu Adam… Kadın ise susmak eyleminde hayli tecrübeliydi… Adam sessizliğe kulak asmadı; -Hayallerimden artık Kadın… Tenimden, benden artık… Dişimden tırnağımdan artık Kadın… Bozulmadan iade edilemez miydi varlığın? Kadın döktü eteğindeki taşları; -Hep boşluğumu kolluyor sonrasında belden aşağı darbeler indiriyorsun… Sen’im ağrıyor en çok da… Zaten Ben diye bir şey kalmadı… Yani bütün bu cümlelerin muhatabı sensin… Din(l)iyor musun?

Kanlı bıçaklıyım hayatla
Yarası epey derin yarınlarımın
Dünlerim tarihin ahşap çekmecesinde saklı
Bugünüm kerbela!
Sanki ar damarı çatlamış Tanrının
Beğeniyle izliyor işlediğim günahları
Hatta bana devrettiği yalnızlığa
Öyle yakıştırıyor ki intiharı
Tek kelamıyla ipe gidiyorum
Darboğazdayım anla
Hadi kurak bir yağmur duasıyla nemlendir ağzımı
Çünkü yasak kelimelere dil uzatıyorum
Gecenin baldırları titriyor karşımda
Bulutlu ellerimle çözerken göğün fermuarını
Fırtınalarla boy ölçüşüyorum
Sicim gibi yağıyor hatıran boy aynalarına
Düşün kendi yansımamı bile tanımazlıktan geliyorum
Camın ardı sır/Canın ardı baştan ayağa muamma

Aradığınız Adam geçici olarak kullanım dışı!

Cildi soyuluyor yeryüzünün
Toprağını kokluyorum yar yüzünün
Parsellemişsin tüm vücudumu dudaklarınla
Hem şimdi tam da mevsimi gülüşünün
Neyse ki güz de güzelliğinin farkında
Asla yanına yanaştırılmıyor hüzün
Gözlerine nazır bir evim olsa idi ah
Uğrar mıydı bakışların kimsesizliğime arada sırada
Kirpiklerinde karşılar mıydık güneşi her sabah
Işık doğ( r )udan şaşardı yanaklarındaki rutubetli yolda
Pusulaların duyarsızlığı sürerken
Yönünü gözyaşlarınla belirlediğin güzergâh
Düşman ederdi kuzey yıldızını senin coğrafi konumuna
Üstünkörü derlenmiş atlaslarda kaybolurduk muhtemelen
O vakit sen, tedbirsiz girerdin koynuma
Kıyasıya sevişirdik şehre meteorlar çiselerken
Gerçek-ten olurdu dokunuşlarımız
Tabi hemen çekidüzen veremezdik kalp odacıklarımıza
Nefeslerimiz kesilirdi ikimizin birden
Tutulurdu parmak uçlarımız
Ya da dur!
Nefeslerimiz tutulurdu ikimizin birden
Kesilirdi parmak uçlarımız
Dedim ya esmerliğin başa bela
Bak en sonunda kalemimin de aklını karıştırdı!

Tonla suskunluğu taşıyordu bazı sözler… Bazı sözler ise yüklenilen anlamları dahi kaldıramıyordu… Kadın hiçbir alfabede yer almayan bir sesti… Sustu!

Özgür Gümüşsoy ...

Useful Wireless Networking Connection Commands - Ubuntu/Debian L

Here I am trying to explain some useful Linux commands for wireless networking

iwlist scan
- shows wireless networks that are available in the area with basic encryption information
lshw -C network - Shows Details of Interface card and drivers of each networking device

lspci -nn - Shows PCI vendor and device codes as both numbers and names of hardware connected to the pci bus
lsusb - Shows USB connected hardware
lshw -C usb - Additional info on USB related hardware (good for USB dongles)

route -n - Lists kernel IP routing table — Good for troubleshooting problems with the gateway

sudo route add default gw 192.168.1.1 - Example of how to set the default gateway to 192.168.1.1

sudo route del default gw 192.168.1.1 - Example of how to delete the default gateway setting

sudo modprobe ***** - Loads the kernel module **** . (Example usage - sudo modprobe ndiswrapper, sudo modprobe r818x, sudo modprobe ath_pci)

sudo modprobe -r **** - Unloades the kernel module ****. (Example usage - sudo modprobe -r ndiswrapper)

ifconfig - lists IP address

sudo ifup/ifdown - Brings up/down the interface and clears the routing table for the specified interface

sudo ifconfig up/down - Brings up/down the interface for the specified interface

sudo dhclient - Request IP address from DNS server for specified interface

sudo dhclient -r - Release IP address associated with specified interface

sudo iptables -L - Lists firewall rules

sudo iptables -F - Flush all firewall rules

dmesg | more - Lists boot log — good for troubleshooting problems with modules/drivers not being loaded

uname -r - Displays kernel version

/etc/udev/rules.d/70-persistent-net.rules - File which assigns logical names (eth0, wlan0, etc) to MAC addresses

cat /etc/resolv.conf - Lists DNS servers associated with network connections (Network Manager)

/etc/dhcp3/dhclient.conf - File which sets or modifies dns (domain name servers) settings


http://shibuvarkala.blogspot.com/2008/12/useful-wireless-connection-commands.html buradan çaldım, bir daha kaybetmeyeyim diye çaldım ama O.o

msn on irc client...

yeah gençler,
malumunuz ben 7/24 irc den çıkmayan bir insanım...
şimdi irc keyfim konsoldan, pc ile ilgili işlerimi yine konsoldan yapıyorum bir tek msn ve web surf için amsn ile firefox u kullanıyordum...düşündüm ulan surf konsolda pek verimli olmaz ama msn niye olmasın dedim ve çalışmalara giriştim...

ilk önce;
sudo apt-get install bitlbee
bu bitlbee herhangi bir irc clientten msn e, yahoo messenger a falana filana girmeniz için bir server mı desem, öyle bir şey...

şimdi irc için irssi kullandığımı 7 cihan bilir ki, burada da anlatımını yapmıştım kullanım falan için...
irssi yi; LC_ALL=en_US.UTF-8 irssi
şu şekilde açıp,
/connect localhost dedikten sonra girdiğimiz kanalda;
account add msn hamam@yopmail.com şifre
deyin, bot size oldu falan diyecek, sonra da açın msninizi...
account on 0 deyip...

http://img2.pict.com/b9/2d/0e/1462635/0/800/ekrangc3b6rc3bcntc3bcsc3bc1.png
ortadan bir ss, konuşmak için kişinin ilk harfini yazıp tab a basarsanız otomatik olarak ismi tamamlar ve yazacağınızı yazarsınız...isim yazmadan mesaj yazarsanız hata verir...ama zor olur her kişi için isimi yazmak;
http://img2.pict.com/a9/dc/cc/1462637/0/800/ekrangc3b6rc3bcntc3bcsc3bc2.png
bu ss de gördüğünüz gibi "/msg adamınniki mesaj" yazarsanız ayrı bir oda açılır o adamla aranızda...rahatlık kısacası...

yeah gençler hadi byes...

herşey için google...

yeah gençler,

bazen denk geliyor, biri üye olduğum forumlardan mesaj atmış veya biri irc den msn den dürtmüş; yok bu nedir, nasıl olur falan...lan ibiş !

benim bildiğim 1 se google ın bildiği 6/0 dır...(bir sayının sıfıra bölümü sonsuza eşittir bakmayın öyle :|)

hele ki opensource nun ekmeği, aşıdır...evinin direği, mutfağının ocağıdır...bir de itten püften arama motorları var...ms te işi yok bing.com u yaptı, tamamen rezillik :W
rezillik olmasının sebebini bilmiyorum daha denemedim ama tiksiniyorum...diğerlerini de sallayın...

books.google.com
picassa
reader
igoogle
adword + adsense
video
hele ki wave gelirse...
chrome vs vs vs...

başka kim de var lan bu hizmetler :@
ondandır ki bir din olarak google;
http://www.facebook.com/search/?q=google+cemaati&init=quick#/group.php?gid=34124441418

haydi gençler adam olun google dan şaşmayın :W

easy way to install ubuntu kernel update; ksplice uptrack...

yeah gençler,
şimdi size zahmetsiz kernel güncellemeyi anlatacağım;
programımızın adı ksplice uptrack -_-!

http://www.ksplice.com/uptrack/key ilk önce bu adresten key isteyin mail adresinize...

sudo gedit /etc/apt/sources.list ==> deyip sourcelist e aşşağıdakileri depoları ekleyin...

deb http://www.ksplice.com/apt jaunty ksplice
deb-src http://www.ksplice.com/apt jaunty ksplice


bıktım şu pubkeylerden, teker teker ver konsola :Z
sudo wget -N https://www.ksplice.com/apt/ksplice-archive.asc
sudo apt-key add ksplice-archive.asc


sonra sudo apt-get install update dedikten sonra kuruluma geçelim artık :|

sudo aptitude install uptrack ==> bunu ver ama yok ben arayüzlü bir şey istiyorum dersen bunu da ver;sudo aptitude install uptrack-manager

kurulumdan sonra şöyle oluyor; resime ve kırmızı olan yerlere dikkat :W
http://img2.pict.com/1d/79/ac/1456124/0/800/ekrangc3b6rc3bcntc3bcsc3bc.png

check deyip, install updates derseniz olay bitmiştir, reboot falan kastırmadan updatelerinizi yapmış olursunuz...
bir de dikkat ettiyseniz üst panele bir "k" harfi yerleşiyor, oranın ne işe yarayacağını soracak varsa kapasın abi burayı :|

sudo gedit /etc/uptrack/uptrack.conf deyip oradaki autoinstall = yes yaparsanız zahmetsiz tek başına o güncelleme oldukça yapar...

haydi gençler inşallah başka zaman tekrar beraber olmak üzere =))

firefox 3.5.3pre sucks !

yeah gençler,
sabah güncelleme vardı da verdim bende upgrade i baktım bizim firefox 3.5 e yükseldi...adı da değişmiş shiretoko diye bir şey olmuş, herneyse buraları...

gel gör ki efendime söyleyeyim bir yavaşlık bir hantallık söz konusu...zaten ubuntu human theme uyumlu değilmiş 3.5 için...öyle kolpa temalarla idare ediyorum şimdilik...
bookmarkların olduğun yerin adı ne bilmiyorum ama kafasına göre uzuyor falan, tab a basıyorum hissetmiyor mu ne :P

hantal ama bak bunu kabul etsin herkes...
bir de bütün pluginlerim gitti şaka maka...
neyse gençler zerre önermiyorum, bir html5 için yapılır mı lan bu :|
şerefsizler :|

artık gel chrome :((

how to clean your linux pc...

başlıkta bir öküzlük var seziyorum ama neyse O.o

abi bak şimdi FSlint diye bir pro buldum, çok feci temizlik yapıyor...
dur anlatacam dayanamıyorum :|
şimdi direk çek abi sen şunu, veya altta yazanları teker teker kopyala yapıştır :Z

wget http://www.pixelbeat.org/fslint/fslint-2.40.tar.gz
tar -xzf fslint-2.40.tar.gz
cd fslint-2.40
cd po && make
cd ..
./fslint-gui


karşına çıkan dalgayı kurcala işte, ilk önce yolunu ayarla /home/user diye sonra teker teker arat falan...ben mi çok dağınık düzensizmişim bilmiyorum ama bayağı yordum programı =))

haydi kolay gele :W

how to enable flash plugin on google chrome, ubuntu...

yeah gençler,
başlık ingilizce içerik türkçe biraz garip biliyorum ama daha önce açıklamıştım sebebini onun için geçeyim buraları :W

normalde firefox kullanıyorum malum chrome linux için hala bug deposu, ama demin can sıkıntısı değişik şeyler deneyeyim derken baktım ki chrome da flash player yüklü değil ve ben izleyeceğim "vidyo" yu izleyemiyorum :P, youtube yapmazdı bana böyle şeyler dedim ve çözüme bulaştım, çıktım...

anlatıyorum;
firefox mantığı ile gideceğiz...
ilk önce plugin adında bir klasör oluşturalım;
mkdir /opt/google/chrome/plugins/


sonracığıma madem oluşturduk, girelim içine...

cd /opt/google/chrome/plugins/


şimcik flash playerımızı oraya bağlayalım mı desem tam olarak nasıl 

diyeyim bilmiyorum...neyse anlarsınız siz yaparsanız...

ln -s /usr/lib/flashplugin-installer/libflashplayer.so


evet şimdi yapmanız gereken tek şey chrome u şöyle açmak;

/opt/google/chrome/google-chrome --enable-plugins %U


sonra panele eklemek isterseniz böyle kaydedin ki eziyet olmasın her 

açtığınızda...arakladığım yeri unuttum valla ama ne önemi var hepimiz

birimiz için :P =))

ie7 on ubuntu...

yeah gençler,

malum bizim okulun otomasyonu sadece ie ile açılıyor bende notlarıma bakmak için daha önce kurduğum ie6 yı kullanıyordum...

ama bu ie6 nın felaket habercisi oluşu, ve son olarak bugün matematikten aldığım 44 ü ie6 ile görünce gözüm döndü sildim ve ie7 yi kurayım dedim =))

şimdi kurulumu anlatayım...

konsola "winecfg" yazıp kitaplıklardan şunları ekleyin;

"browseui"="doğal,yerleşik"
"comctl32"="doğal,yerleşik"
"crypt32"="doğal,yerleşik"
"gdiplus"="doğal,yerleşik"
"hhctrl.ocx"="doğal,yerleşik"
"hlink"="doğal,yerleşik"
"iernonce"="doğal,yerleşik"
"iexplore.exe"="doğal,yerleşik"
"itircl"="doğal,yerleşik"
"itss"="doğal,yerleşik"
"jscript"="doğal,yerleşik"
"mlang"="doğal,yerleşik"
"mshtml"="doğal,yerleşik"
"msimtf"="doğal,yerleşik"
"msxml3"="doğal,yerleşik"
"riched20"="doğal,yerleşik"
"riched32"="doğal,yerleşik"
"secur32"="doğal,yerleşik"
"shdoclc"="doğal,yerleşik"
"shdocvw"="doğal,yerleşik"
"shlwapi"="doğal,yerleşik"
"url"="doğal,yerleşik"
"urlmon"="doğal,yerleşik"
"usp10"="doğal,yerleşik"
"uxtheme"="doğal,yerleşik"
"wininet"="yerleşik"
"wintrust"="doğal,yerleşik"
msctf.dll
msimtf.dll
uxtheme.dll
xmllite.dll

uzun işmiş lan, neyse...

winetricks ile bir işlem yapacağız şimdi ama olmayanlar için ilk önce;

wget http://www.kegel.com/wine/winetricks
indirdikten sonra alttaki komutu verin;  
sh winetricks comctl32 comctl32.ocx corefonts gdiplus gecko msls31msxml3 msxml4 msxml6 riched20 riched30 tahoma  

şimdi şuradan ie7 i indirin,

http://www.microsoft.com/Downloads/details.aspx?familyid=9AE91EBE-3385-447C-8A30-081805B2F90B&displaylang=en

ondan sonra da wine ile açın indirdiğiniz hedeyi...

http://img2.pict.com/75/30/ab/1355149/0/800/ekrangc3b6rc3bcntc3bcsc3bc.png http://img2.pict.com/45/ce/0f/1355151/0/800/ekrangc3b6rc3bcntc3bcsc3bc1.png
bunlar da ss ler, ama yazılar arada kayıyor arada düzeliyor anlamadım sebebini :|...  tam olarak nerden çaldım hatırlamıyorum, sallayın =))...

configure bash...

yeah gençler,
demin baktım anlattım yakuake yi kurdum falan diye, ama benim zaafım varmış gnome-terminal e ondandır ki onu biraz editleyeyim kıyak bir şey yapayım dedim...

şimcik yapacağımız şey;

sudo gedit ~/.bashrc

ilk önce bunu verin konsola :W

sonracığıma en alta istediğiniz ekleyin =))
benim eklediklerim;

echo -ne "şeyk it ap, $USER! bugün günlerden $(date).nn"
cal
sensors


ilki ekrana yazı yazdırıyor, cal = calendar, sensors de sıcaklık falan...
yani konsolu ilk açtığınızda direk bilgi olarak çıkıyor önünüze...
anlatamadım lan resim vereyim en iyisi =))

http://img2.pict.com/9e/c9/63/1348562/0/800/ekrangc3b6rc3bcntc3bcsc3bc.png

keserken elimin ayarı biraz fazla oynamış, hoş görün ama anlatmak istediklerim orada işte :P =))

quick terminal: yakuake...

yeah gençler,

arada bir olmadık zamanlarda konsola işim düşüyor, yukarıdan tıklaması zor geliyor biliyor musunuz :$

daha önce bildiğim ama hiç kullanmamın aklıma gelmediği bir terminal olan yakuake yi hatırladım sonra...

şimcik;

sudo apt-get install yakuake


yazıyorsunuz, sonra üst panelden - uygulamalar - sistem araçları - yakuake yi tıklayıp açılan ekran ona bir kısayol atıyorsunuz...ben f12 yi verdim...

artık ne zaman f12 ye basarsam yukarıdan konsol inecek, hani kantır strayk oynarken sv_gravity yazdığınız yer vardı ya; aynen öyle işte :W...

hadi gençler inşallah başka bir akşam tekrar beraber olmak dileğiyle :P =))

Firefox Eklentisi: Mouseless Browsing...

şimdi benim gibi arkasına yaslanıp kucağına klavye alanlar için süper bir eklenti...

eklentiyi aktif hale getirdiğiniz gibi linklerin vs. yanında rakamlar çıkıyor, ayarladığınız kombinasyonlar ile o sayıyı girerseniz; tab, link, hede höde direk tıklanmışçasına açılıyor...anlamayanlara resim aşağıdadır...

http://img2.pict.com/cf/99/fe/1347903/0/800/ekrangc3b6rc3bcntc3bcsc3bc.png


bu da eklenti;

https://addons.mozilla.org/en-US/firefox/addon/879


anlatımı ilk önce tahribatta yaptım, ama öncelik buranındır ulan :P =))

what's new in ubuntu 9.10...

yeah gençler,
bildiğiniz gibi 2009 un 10. ayı çıkacak olan ubuntu 9.10 u kurmadım =))
alpha 3 hedesi yayınlanmış ama oradan buradan okuduğum kadarı ile linux kernel 2.6.31 ile geliyormuş..

1- pidgin fanlarına üzücü haber, elemanlarımız pidgin yerine emphaty instant messenger ı uygun görmüş...

2- login ekranı çok şekil olmuş diyorlar bir de...zaten gnome da gelişiyor hali ile...

3- "ubuntu one" isminde bir dalga var ama kurup bakmadığım için ve çarpık ingilizcem anlamaya müsait olmadığı için geçelim =))

4- Notify-OSD nin fontları değişip zamanını kısmışlar, bu iyi olmuş :W

5- firefox a multisearch diye bir eklenti şey etmişler, yeni tab açtığın gibi ubuntunun google arama hedesi gelecek...severiz google ı sorun değil...

6- user switch applet i de değiştirmişler...artık kapa, yeniden başlat falan sadece sistem menüsünde olacakmış...bilmiyorum farkı yok gibi; sudo halt forever :P =))

7- vardır elbet birşeyler ama benim okuyup anlayabildiğim bu kadar, haydi gençler byes =)))

casio hesap makinelerini kapatma...

yeah gençler,
bildiğiniz gibi uzaylı çükü şeklinde hesap makineleri var; log, sin, x10 vb gibi çok değişik fonksiyonları var...
bir de bunların üzerinde sadece "on" tuşu var ama kapama tuşu yok (!)
geçen ders çalışırken arkadaş gösterdi bana da bunu hemen blog uma yazmalıyuım dedim; her seferinde kendi kendine kapanması için açık bıraktığım makine meğersem "shift + AC" tuş kombinasyonu ile kapanıyormuş :|

bunu paylaşmam gerektiğini hissettim :P =))
haydi byes...

resim upload sitesi falan...

yeah gençler,
demin 3428739 tane upload etmem gereken resim çıktı da ben nette ararken

www.pict.com yi buldum, gerçekten çok kullanışlı ve hızlı bir site, şiddetle tavsiye ederim...
sadeliği ise beni benden aldı =))

install google gadgets on ubuntu

yeah gençler,
bakıyorum herkes bir görsellik yarışına falan girmiş, yok masaüstünde süt çıkarmalar, efendime söyleyeyim wiki arama hedesi falan...

bende anlatayım dedim kurulumunu...
ilk önce konsola şunu yazın;

sudo apt-get install google-gadgets-gtk

sonra üst panelden; uygulamalar - internet - google gadgets deyin...

sonra add gadgets deyip istediklerinizi kurun, ayar verin, değiştirin falan...
haydi iyi kurcalamalar size...

how to using pidgin on facebook chat...

yeah gençler,
gezinirken depo paket falan şöyle bir şey gördüm;

" pidgin-facebookchat"

ne ola ki lan bu dedim ve direk kurma komutunu verdim,

sudo apt-get install pidgin-facebookchat

sonra da pidgin i açtım, yukarıdan facebook u seçtim ve kullanıcı adı ve şifremi girdim...

sonuç ne mi?
http://img191.imageshack.us/img191/329/ekrangrntsy.png

deşifre olan tbt müridlerinden özür dilerim =))

bitdefender antivirus on ubuntu...

yeah gençler,
bende demin öğrendim ama bayağı varmış herhalde bitdefender ın unix/linux hedesi...

bende meraktan indirdim kurdum, size de anlatayım...
ilk önce şu adrese girip gereken yerleri doldurun, yazdığınız maile download linki gelecektir, ondan sallamayın...

http://www.bitdefender.com/PRODUCT-80-en--BitDefender-Antivirus-Scanner-for-Unices.html

mailinize geldi, oradan uygun olanı indirdiniz falan...
sonra konsolu indirdiğiniz hedenin dizini içinde açın ve ilk önce;

chmod +x Bitdefender (tab a basın burada =)) deyip enterlayın...
sonra konsoldan yine sudo ./Bitdefender (tab a basın :Z ) deyip koyun çocuğu...
ondan sonra yönlendirileceksiniz zaten...

tamamdır, isterseniz /opt/BitDefender-scanner/share/integration yolundan kullandığınız masaüstü ortamına göre right-click menü ye de ekleyebilirsiniz...

haydi sağlıcakla kalın...

Adding the Computer, Trash, and Home icons to the Desktop

yeah gençler,
ubuntu kuran herkesin ilk dediği-sorduğu şey bu oluyor bu aralar...
bende anlatayım dedim...

ilk önce alt+f2 ikilisine basıp gconf-editor editör yazın bakalım :W

sonracığıma Apps - Nautilus - Desktop yolunu izledikten sonra

"computer_icon_visible", "home_icon_visible", "trash_icon_visible"


hedelerinin kutularına tik atın :W

yeah gençler sonra çıkın falan işte, olmuştur :W

install and configure vsftpd on ubuntu...

yeah gençler,
demin benim ubuntu dan abimin pc sine bir bağlantı gerçekleştirmek zorunda kaldım, dünkü clonezilla ile aldığım yedeği abimin pc sinde saklamayı uygun gördüm ve çabalara giriştim...
benim makineyi ftp yapıp ondan çektim kısacası ama durun anlatayım lan :W

ilk önce;
"sudo apt-get install vsftpd"

komutunu verin konsola, program kurulsun...
sonracığıma;

"sudo gedit /etc/vsftpd.conf
"
deyip buradan local_enable=YES in önündeki "#" işaretini kaldırın hatta isterseniz;write_enable=YES, chroot_local_user=YES in önündekileri de kaldırabilirsiniz, size kalmış orası...
kaydedip kapadıktan sonra;

"sudo /etc/init.d/vsftpd restart"

konsola yukarıdaki komutuda verirseniz yemek hazır olur...

makinenizde "ifconfig" komutu ile 192.168.*.* tarzı ip yi öğrenip, bağlanmak istediğiniz bilgisayarda herhangi bir ftp client ile (filezillacıyız) bağlanıp istediğiniz işlemleri yapabilirsiniz =))

turn off system sound...

ulan başlıkta bir gariplik var ama neyse =))
yeah gençler konsolda yanlış bir şey falan yaptığınızda "biip" diye ses çıkarttığını hepiniz bilirsiniz...

malum bulunduğum ve yaşadığım yer sebebi ile gece bu ses herkesi uyandırabilecek gürültü de çıkıyor ondandır ki ararken bir çözüm yolu şunu buldum;

xset b off
xset b 0 0 0


yapıştırın bunu konsola, artık ses mes yok :W

bir de şu var ;

konsolu açın > düzen > profil tercihleri > uçbirim zil
indeki tik i kaldırın...
veya
konsola gconf-editor > apps > gnome-terminal > profiles > silent bell e tik atın...

haydi gençler kolay gele hepinize =))

.tar.gz leri deb paketi yapmak...

yeah gençler,

şimdi size tar.gz leri nasıl debian paketi yapabiliriz onu anlatacağım;

ilk önce hangi linux dağıtımını kullanıyorsanız konsola checkinstall ı indirme komutu verin; "sudo apt-get install checkinstall", "yum install checkinstall"

sonra ilk deneme atışını yapalım...

irssi irc client in source larını çekip .deb paketi yapmayı deneyelim şimdi;

1- wget http://irssi.org/files/irssi-0.8.13.tar.gz

isko nun sikript çekme taktiği ile bunu ilk önce bilgisayarımıza indirelim,

2-tar xvfz irssi-0.8.13.tar.gz
cd irssi-0.8.13
./configure
make

yeah normal derlermiş gibi buraya kadar geldikten sonra,

3-sudo checkinstall -D make install

dedikten sonra konsolda sizi yönlendiren hedeleri izlerseniz ("y" ye bas, açıklama girmek istiyor musun, değiştirmek istediğin bir yer vs) gibi en son da "enter" a bastıktan sonra ~/irssi-0.8.13/ altında irssi_0.8.13-1_i386.deb isminde paketi bulabilirsiniz...


hea bu arada isteyen direk "apt-get install irssi" diye kurabilirdi ama amaç source dan paket yapmak =))

ext4 ile gelen yenilikler...

  • İleri Uyumluluk: Ext3 dosya sistemlerinizi Ext4 olarak sisteme bağlayıp, Ext4 olarak kullanabilirsiniz.
  • Geri Uyumluluk: Ext4 dosya sisteminizi, Ext3 olarak sisteminize bağlayabilirsiniz ancak bağladığınız dosya sisteminde ext3′ün sınırlarını aşacak yaoılar olmamalıdır.
  • Daha Büyük Dosya Sistemleri: Ext3 teoride en fazla, 32 tebibyte (TiB) büyüklüğünde dosya sistemi ve 2 TiB büyüklüğündeki dosyaları desteklemektedir. Fakat pratikte bu rakamlar sizin bilgisayar mimarinize ve sistem ayarlarınıza göre dosya sistemi için 2 TiB, dosyalar için ise 16 GiB düzeylerine inebilmektedir. Bunun aksine Ext4, 1 exbibyte (1024 pebibyte) dosya sistemini ve 16 TiB dosya boyutunu desteklemektedir. Bu özellik şu an için ortalama bir bilgisayar veya sunucu için önemli olmayabilir ancak, büyük disk dizileri kullanan sunucu yapıları için oldukça önemlidir.
  • Extent: Extent, dosya tanımlayıcılarının verimini arttıran bir yoldur. Diğer işlerin arasında dosya silme zamanlarını düşürür. Extent’in tam olarak Türkçesini bulamadım, fikri olan varsa yorum olarak belirtirse sevinirim.
  • Sürekli önceden-alan-ayırma (Persistent Preallocation): Bir uygulama, disk alanını kullanmadan önce disk üzerinde kullanacağı alanı kendisi için ayırmaya ihtiyaç duyuyorsa, bir çok dosya sisteminde kullanılmayan disk alanlarına “0″ yazılır, fakat Ext4 bu alana “0″ yazmadan dosya ayırmayı destekler. Böylece veritabanı ve çoklu ortam araçları gibi bir çok uygulamanın performansı artırılmış olur.
  • Geciktirilmiş Alan-Ayırma: Ext4 alan ayırmayı son ana kadar geciktirebilir. Bu uygulama performans artışı sağlar.
  • Daha Fazla Altklasör: Ext3′de bir klasör altında en fazla 32.000 adet klasör bulunabilir. Bu limit Ext4 dosya sisteminde 64.000 adete yükseltilmiştir.
  • Olay kontrolleri: Ext3 ve Ext4 journaling özelliğine sahiptir. Bu özellik sayesinde dosya sistemi üstünde yapılacak herhangi bir işlem “Journal” denilen alana yazılır. Daha sonra bu alandan sırasıyla (FIFO) bu komutlar alınıp işlenir. Sistemin beklenmeyen bir şekilde kapanması sonrasında dosya sistemi tekrar çalıştırıldığında son işlemler hala kuyrukta olacağından veri kaybı en aza indirilmiş olur. Ext4′de bu yapıya ek kontroller getirilerek (Journal Checksums) sistemin kararlılığı ve performansı en üst düzeye çıkarılmıştır.

http://yildirim.isadamlari.org/tag/ext4 adlı blogdan direk çalıntıdır =))

Missing desktop icons in Ubuntu/Gnome

yeah gençler,

demin k3b yükledikten sonra desktop taki hedeler kayboldu bende nasıl getireyim diye uğraşırken buldum, size de anlatayım...

hea bu arada ~/Desktop altından girebiliyordum, yani nautilus ile açılıyordu ama ben göremedikten sonra ne fayda :W

neyse ilk önce konsola şunu yazın;

gconf-editor


sonra apps/nautilus/desktop dizinine kadar ulaşın...

burada yeni bir anahtar oluşturun ve adını show_desktop koyun, değerini de 1 yapın...

oturumu kapa - aç düzeldiğini göreceksin =))

haydi gençler şimdilik byes...

how to web spider on ubuntu...

yeah gençler,

demin bir şey kurcalıyordum da lazım oldu, size de anlatak;

http://linux.softpedia.com/progDownload/Web-Spider-Download-35488.html

ilk önce indir bu dalgayı sonra da içindeki run.sh yi aç...

artık ./ ile mi yoksa sürükle bırak ile mi açarsın ilgilenmiyorum...

sonra siteyi yaz, kaydedilmesini istediğin yeri ayarla bitti :W

cutting .mp3 files on ubuntu...

yeah gençler demin bir mp3 ü kesmem gerekti de ondan şey ettim...

konsoldan poc, mp3split falan var ama gerek yok ameleliğe...

gayet görsel bir arayüzü olan audacity i öneririm...

isterseniz snyaptic e yazın isterseniz konsola;

sudo apt-get install audacity
yazıp kurabilirsiniz...

gerisini de halledersiniz inanıyorum :P =))

Google Timeline: Bir Yenilik Daha...


Google News Timeline sizlere sütunlar halinde bugünün ve geçtiğimiz günlerin haber başlıklarını tek bir ekranda sunuyor. Hatta dilerseniz ekranın sol bölümündeki ok tuşu ile daha önceki tarihlere ait haberleri de görebilirsiniz.

Fakat News Timeline'ın özellikleri bununla sınırlı değil. Gelişmiş arama motoru size istediğiniz belirli bir konudaki tüm haberleri, gösterilen zaman aralığında sunabiliyor. Zaman aralığı demişken bunu sadece birkaç gün ile sınırlı olarak da düşünmeyin. Google dilerseniz hafta, ay, yıl ve hatta 10 yıl bazında da haberleri zaman aralığına göre sıralayabiliyor.

Bunun da ötesinde haberleri alacağınız kaynağı da yine kendiniz belirleyebiliyorsunuz.

Ubuntu 9.04 Jaunty Jackalope Kararlı Sürüm Yayınlandı...

yeah gençler, ubuntu 9.04 yayınlanmış bulunmaktadır...

bende birazdan yükselteceğim ama;

Yeni eklenen özellikler;

* Linux Kernel 2.6.28
* 18 Mart 2009′da final sürümü duyurulan Gnome 2.26
* Geliştirilmiş çoklu monitör desteği
* X.Org sunucu 1.6
* Uyarılar ve uyarı özelliklerine eklenmiş yeni stiller. (NotifyOSD)
* Daha hızlı başlama süresi (boot performansı)
* Ext4 dosya sistemi desteği ile başlangıç süresinde iyileştirmeler ve genel olarak dosya sistemi performansı artışı.
* Daha az güç tüketimi, daha uzun süre pil performansı
* OpenOffice.Org'un 3.0 versiyonu
* Yeni giriş sayfası ve temalar
* Evolution e-posta istemcisi artık MAPI destekliyor.

8.10 kullananlar update manager ile yükseltme yapabilirler, direk indirmek isteyenler; http://releases.ubuntu.com/9.04/


hayırlı ve uğurlu olsun..

------------

yükselttim; fecii lan =)))

upgrade stabil 8.10 to 9.04 beta...

yeah gençler,
merak ettim 9.04 ü stabil sürümü 23 nisanda çıkacağını öğrenince çükerim ulan dedim direk kurasım geldi...

malum cd rom falan yok direk nasıl yükseltilir derken şöyle bir şey olduğunu farkettim :W

şimcik alt+f2 ye basın, oraya run command hedesi gelecek; "update-manager -d" yazın içine tamam deyin :W

çıkan güncelleme hedesinin üzerinde 9.04 e yükselt i göreceksiniz, gerisini de yaparsınız; hadi canlar =))

Neden Blog Yazıyorum...

yeah gençler mimlenme diye bir olay varmış, adet yerini bulsun diye bir (ilk ve son) kereliğine başımızdan savalım bu hedeyi diyorum =))

öncelikle blog yazma sebebim daha çok öğrenme amaçlı ve unutmamak, tekrar lazım olduğunda buradan bakmam; yani yok birisi faydalansınmış falan onlar 2. veya 3. planda oluyor =))

rob a beni mimlediği için teşekkürlerimi sunarım tabii ama gel gör ki ben mimleyecek adam bulamadım, işte zayıf halka olarak burada çıkmaza giriyorum :$
zaten mimlesem haberi olmaz kimsenin :W
herkese yeah =))

playing .m4a on xmms...

yeah gençler demin xmms te nasıl .m4a ları dinlerim diye kasıyordum, google a sordum .mp4 plugin i var xmms in onu kur olur dedi, ama gel gör ki kurana kadar canım çıktı ve kuramadım =))

sonra anladım ki bana libfaad.so ile libmp4.so gerekiyor :W
ne kasmışım kendimi bu kadar mına ki deyip;
http://fondriest.frederic.free.fr/realisations/ ==> buradan sekip aşağıdakileri hedeleri tıklayın, indirin falan :W

http://fondriest.frederic.free.fr/fichiers/libfaad.so
http://fondriest.frederic.free.fr/fichiers/libmp4.so


sonracığıma bu inenleri; /usr/lib/xmms/Input içine atmanız gerekiyor :W

bunun için isterseniz konsola;
sudo mv ~/Desktop/libfaad.so /usr/lib/xmms/ınput
sudo mv ~/Desktop/libmp4.so /usr/lib/xmms/ınput


deyip ortamda karizma yapabilirsiniz...

sonra xmms te sağ tıklayıp>seçenekler> tercihler deyip "ses giriş eklentileri"nden bu dalgaları etkinleştirin...
bu kadar gençler, haydi iyi hedeler size =))

How to Install Adobe Flash Player 64-bit on ubuntu 8.10 ::: 8.10

yeah gençler geçen abimin laptop a kurmak zorunda kaldım oradan şey ettim yani, gayet basit bir yöntem ile anlatacağım şimdi size...

ilk önce kurduysanız 32 bit flash hedesini kaldırın...
synapticten "nsplugin" yazıp çıkanları kaldırın işte :W

sonracığıma şunu indirip masaüstüne kaydedin; http://linux.softpedia.com/get/Internet/HTTP-WWW-/Adobe-Flash-Player-for-64-bit-Linux-42958.shtml
sonra çıkartın ama arşivden :W

son adım için 1. veya 2. yolu seçmek size kalmış :W

1- sonra başlangıç dizini altında gizli dosyaları göster deyip ".mozilla" hedesinin içine girip orada "plugin" diye bir klasör daha oluşturuyoruz...indirdiğimiz libflashplayer.so yu içine sürükleyip bırakın...sonra browser ı başlatın :W...

2- konsola "sudo mkdir ~/.mozilla/plugin" yazdıktan sonra yine "sudo mv libflashplayer.so ~/mozilla/plugin"

dedikten sonra browser ı kapatıp tekrar açın :W
hadi canlar kolay gele :W

.bin uzantılı dosyaları .iso ya çevirmek...

yeah gençler demin deer hunter diye bir oyunu merakımdan çekip oynayayım dedim, ama .bin uzantılı çıktı :W

bende ilk önce poweriso for linux u indirip kurdum :W
sonra .bin in olduğu dizinde konsol açıp;

"poweriso convert adı-neyse.bin -o olması-istediğiniz-adı.iso -ot iso"

yazdım oldu bitti :W
sonra öğrendim ki poweriso ile .daa olan hedeleri de iso ya çewvirebiliyormuşuz falan :W

bu arada .iso ları gmount ile açın lan :W

ubuntu renk açma karartma falan...bulamadım başlığı...

yeah gençler geçen irc de arkadaş dedi bende not alam diye buraya yazıyorum;
ekranın rengini açma veya karartmak için "xgamma -gamma 1.0" yazıyoruz konsola :W

1.0 zaten mevcut olan, açmak için 1.5, 2.0 falan yaparsınız, karartmak için 0.5, 0.56386 falan diye oynarsınız, hadi canlar byes :W

Nautilus script; video convertor...

yeah gençler video convert olayını konsol falan uğraşmadan sağ tık, convert, seç gibisinden yapmanın bu script ile mümkün olduğunu öğrendim, anlatayım dedim =))
bunu yaz bir kere konsola;
"sudo apt-get install ffmpeg mencoder mplayer transcode mkvtoolnix"

script indirmek için üzerime bas :W

yeah gençler sonra bu scripti indiriyoruz...
sonracığıma konsolda "sudo mv video-convert ~/.gnome2/nautilus-scripts" yazıyoruz :W

yani scripti "~/.gnome2/nautilus-script" hedesinin içine atıyoruz :W

sonracığıma şunu da deyin konsola; sudo chmod 740 ~/.gnome2/nautilus-scripts/video-convert

eveett bundan sonra gidin bir .avi,wmv vb. uzantılı dosyaya sağ tıklayın, betikler deyin, oradan da video script deyin, karşınıza çıkan listeden ayarlarınızı yapın; bu kadar gençler :Q

hamachi on ubuntu...

yeah gençler demin warcraft oynamak için hamachi kurmam gerekti, kurdum anlatayım dedim =))
ilk önce buradan boş yerleri sallayıp hamachi for linux u indirin;https://secure.logmein.com/products/hamachi/download.asp

dalgayı tar.gz den çıkardıktan sonra; "cd hamachi-0.9.9.9-20-lnx" komutunu konsola verip sırası ile şunları da yazın;

"sudo make install"
"sudo tuncfg
"

"Hamachi is installed" demiştir elbet :W

sonra izinleri halledelim;
grubu yaratalım; sudo groupadd hamachi
kullanıcı adınızı girin user yazan yere; sudo gpasswd -a user hamachi
root olarakta şey edek =)); sudo gpasswd -a root hamachi
izinler; sudo chmod 760 /var/run/tuncfg.sock
değişim; sudo chgrp hamachi /var/run/tuncfg.sock

ver şimdi; sudo hamachi-init -c /etc/hamachi

artık başlat; sudo hamachi -c /etc/hamachi start

bir tane de rumuz ada kendine; sudo hamachi -c /etc/hamachi set-nick "rumuz"

=>Login olalım
sudo hamachi -c /etc/hamachi login

=> var olan bir kanala girmek için
sudo hamachi -c /etc/hamachi join kanalın-adı şifresi

=> kanal yaratmak için
sudo hamachi -c /etc/hamachi create kanalın-adı şifre

=> bulunduğunuz kanalda online olmak için;
sudo hamachi -c /etc/hamachi go-online kanal-adı

yeah gençler, online olmayı unutmayın kanalda falan filan işte :W
bugünlük bize ayrılan sürenin sonuna geldik, hadi canlar byes :Q

ms office on ubuntu...

Install Wine

First off, you need to install Wine. I won’t get into what it is, but you can get more information on the Official Wine site.

  1. Add the Wine repository’s key to your system’s list of trusted APT keys by entering the following into the Terminal (Applications->Accessories->Terminal):
    sudo wget -q http://wine.budgetdedicated.com/apt/387EE263.gpg -O- | sudo apt-key add -
  2. Add the repository to your system’s list of APT sources, again in the Terminal:
    sudo wget http://wine.budgetdedicated.com/apt/sources.list.d/hardy.list -O /etc/apt/sources.list.d/winehq.list
  3. Update APT’s package information by running the following command (once again, in the Terminal):
    sudo apt-get update
  4. If you’re on your Ubuntu machine now, you can install Wine by clicking this link. If not, you can install by going to Applications->Add/Remove and searching for Wine.

Configure Wine

Now for the fun stuff!

This will automatically install the following components:

Microsoft XML Parser

Microsoft .NET Framework 2.0

Microsoft PowerPoint Viewer 2003

Microsoft Visual C++ 2005 SP1

When wintricks is finished, it will let you know:

  1. Open Wine. You can do so by clicking Applications->Wine->Configure Wine or by hitting ALT+F2 and entering:
    winecfg
  2. Under the Applications tab, set the Windows Version to Windows Vista.
  3. Under the Drivers tab, click Autodetect to assign a driver letter (D:) to your CDROM drive (/media/cdrom0)
  4. Install winetricks by entering the following into the Terminal:
    sh winetricks msxml3 dotnet20 gdiplus riched20 riched30 vcrun2005sp1
  5. Navigate to following folder: ~/.wine/drive_c/windows/system32/
    You can do this via your Home folder (once at your Home folder, hit CTRL+H to display hidden files).
  6. We need to make a backup of a .dll file; rename rpcrt4.dll to rpcrt4.bak
  7. Download a new version of rpcrt4.dll and place it in the Wine system32 folder (from step 5)
  8. Open up the Wine Configuration tool again (ALT+F2, winecfg) and click the Libraries tab. In the New override for library field, enter in rpcrt4.dll and hit the Add button.

Install Microsoft Office 2007

Now that Wine is all set up, you can install Office 2007!

If you click the Customize button, you can chose which components that you want to install. You can also enter your name, initials and company name. This information will be embedded into every document that you create, just like in the PC version.

  1. Navigate to your CD-ROM drive and click setup.exe.
  2. Enter your product key
  3. Click the giant Install Now button (I noticed that the installation progress stays at 0% for a while, but your mileage may vary)!

Clean Up Wine Installation Settings

There are a couple of crucial cleanup and configuration steps remaining - hang in there, we’re all most done!

  1. Navigate back to Wine’s system32 folder (~/.wine/drive_c/windows/system32/)
  2. Delete the downloaded rpcrt4.dll.
  3. Rename rpcrt4.bak back to rpcrt4.dll.
  4. Open winecfg (ALT+F2, winecfg) and remove the rpct4 override we placed in the Libraries tab.
  5. Click the Applications tab and set the Windows Version to Windows XP.

You’re all done! :D

All of the Microsoft Office applications should now have appeared in your application menu: Applications->Wine->Programs->Microsoft Office


yeah gençler, direk çaldım çevirme gereği bile duymadım, gayet güzel bir anlatım yapmış eleman, sadece resimleri ile bile kurabilir adam olan :P =)))

http://samanathon.com/how-to-install-microsoft-office-2007-in-ubuntu-804/ bu da tam link :W